30 Eylül 2007 Pazar

Akkerman Kalesi

Akkerman Kalesi
Akkerman Kalesi

Akkerman Ukrayna'nın güneybatısında tarihi Basarabya bölgesinde yer alan 50 bin nüfusu bir şehir.

II. Bayezid devrinde Osmanlı topraklrına katılan şehir, 1812 Bükreş Antlaşması ile Rusya'ya bırakıldı. 1918'de Romanya'nın idaresine geçen Akkerman 1940 tarihinde Sovyetler Birliği tarafından ilhak edildi. 1944 ismi Belgorod-Dnestrovskiy olarak değiştirilen Akkerman 1991'de Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Ukrayna devletinin toprakları içinde kaldı.burası daha sonra geri alındı


Anadolu Hisarı
Anadolu Hisarı

Anadolu Hisarı, Anadoluhisarı semtinde,Göksu Deresi'nin Boğaz’a döküldüğü yerdedir. 1395'te Yıldırım Bayezid tarafından İstanbul'un ikinci Osmanlı kuşatmasına hazırlığın bir parçası olarak yaptırıldı.

Anadolu hisarı 7.000 m² lik bir alan üzerine inşa edildi.Boğazın en dar noktası olan 660 metre mesafedeki yerine.diğer hisar olan Rumeli Hisarı 1451-1452 yılları arasında Sultan Mehmed II tarafından boğazın karşı tarafına,Avrupa yakasına yaptırıldı.Boğazdaki trafiği kesin bir şekilde kontrol etmek için.Boğaz geçişi Cenevizliler için hayati önem taşıyordu.Onlar Bizans'la birlik halinde olup Karadenizde Kefe,Sinop ve Amasra da koloniler kurmuşlardı.

Fatih Sultan Mehmed, Rumeli Hisarı'nı yaptırırken bu kaleye de dış surlar ekletti. Anadolu Hisarı, İstanbul'un alınmasından sonra askeri önemini yitirdi. Çevresi zamanla bir yerleşim bölgesi durumuna geldi.

Anadolu Hisarı, iç ve dış kale ile bu kalelerin surlarından oluşur. İç kale dikdörtgen biçimindeki dört katlı bir kuledir. İlk yapıldığında bir giriş kapısı bulunmadığı için kuleye iç kale surlarına uzanan bir asma köprüden giriliyordu. Üst katlarına da içerideki ahşap merdivenlerle çıkılıyordu.

İç kale surları, dış kalenin kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerini birleştirir. Bu surlar üç metre kalınlığındadır. İç surlarla birleşen dış kale surlarının üzerinde birçok kemer ve surları korumak için yapılmış üç kule bulunur. Asıl kalenin surları doğu-batı yönünde 65 metre, kuzey-güney yönünde 80 metre boyunca uzanır. Surların kalınlığı 2,5 metredir. Dış surlarda topların yerleştirildiği delikler bulunur.

Anadolu Hisarı'nın asıl kalesinde ve iç surlarında araları harçla doldurulmuş blok taşlar kullanılmıştır. Bugün bazı bölümleri yıkık olan Anadolu Hisarı’nın ortasından yol geçmektedir.


Don Nehri üzerinde, Azak Denizi'ne 4 mil uzaklıkta bulunan bir şehir.

Azak Kalesi


Azamiye Kalesi, Bağdad, Azemiye'deydi.

Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1534 yılında yaptırılmıştır. 1648'de Melek Ahmed Paşa, 1856'da Gözlüklü Reşid Paşa tarafından tamir ettirilmiştir. 1935 yılından sonra yıkılmaya başlayan kale duvarları, İmâm-ı Azam külliyesinin genişletilmesi sırasında 1959'da tamamen ortadan kaldırılmıştır.

Şii saldırılarından ve Dicle taşkınlarından sık sık zarar gören İmâm-ı Azam Ebu Hanife külliyesini korumak amacıyla yapılan Azamiye Kalesi, aynı adlı mahallenin etrafını çeviriyordu. Kareye yakın, dikdörtgen bir plânla tuğladan yapılan sur duvarlarının uzunluğu, Evliya Çelebi'nin hesabına göre 8.000 adım idi. Aşağa (aşağı) ve Yukarı olmak üzere 2 kapısı bulunan kalenin burçları, Bağdad kalesine benzemekteydi.

2.10 m. kalınlığındaki duvarlar tamamen tuğladan yapılmış olup üzeri kırmızı tuğla çamuru ile sıvanmıştır. Kalenin kapıları eyvan şeklinde ele alınmış, dizdar odalarıyla teşkilatlandırılmıştır. Burçların bir kısmı da 2 katlı hale getirilerek kale muhafızları için tahsis edilmiştir.

Bugün kaleden hiçbir izi kalmamıştır.


Bigalı Kalesi, Eceabat'a 5. km uzaklıkta bulunur. 1807'de 3. Selim döneminde yapımına başlanmış, 2. Mahmut döneminde tamamlanmıştır.




Caber Kalesi

Süleyman Şah'ın türbesi önünde nöbet bekleyen Türk askerleri
Süleyman Şah'ın türbesi önünde nöbet bekleyen Türk askerleri
Süleyman Şah'ın türbesindeki kitabe
Süleyman Şah'ın türbesindeki kitabe

Caber Kalesi, Suriye sınırları içinde Fırat Nehri'nin sol kıyısında kalan, fakat Türk toprağı sayılan eski bir kale.

Caber Kalesi Yavuz Sultan Selim devrinde Osmanlı topraklarına katıldı. Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in dedesinin mezarı buradadır. II. Abdülhamit devrinde buradaki türbe yeniden yaptırılmıştır.

Caber kalesi'nin de içinde bulunduğu bölge 1. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru İngilizler tarafından işgal edildi. Daha sonra ise bölge, Suriye'ye bağlanarak Fransız mandasına bırakıldı.

Türkler için büyük manevi değer taşıyan Caber Kalesi, Fransa ile TBMM Hükûmeti arasında 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşmasının 9. maddesi gereğince, Türk Mezarı adı altında tanınan kabri, müştemilatı ile beraber Türkiye'ye bırakıldı ve Türkiye’ye orada muhafızlar bulundurma ve Türk bayrağını çekme hakkı tanındı.

Türbenin muhafazasını sağlamakla görevli olan Jandarma İhtiram kıtasının ikameti için 30 Mayıs 1938 tarihinde modern bir karakol yaptırıldı. 1939 yılında da eski türbe tamiri imkânsız hâle geldiği için tarihî önem ve özelliğine uygun olarak, karakolun yanında yeni bir türbe inşa ettirildi ve mezar buraya nakledildi.

Türkiye ile Suriye heyetleri arasında 1956 yılında Halep’te yapılan üst seviyede bir toplantıda düzenlenen tutanağın 13 ve 14 ncü maddelerinde türbe için gönderilecek ihtiram kıtasının her ayın 7 sinde değiştirilmesi kabul edilmiştir.

Suriye Hükûmeti, Fırat Nehri üzerinde 1966 tarihinde başlattığı Tabka barajının 1973 yılı içerisinde her türlü inşaatını bitireceğini ve barajın su toplamaya başlamasıyla Caber Kalesinin tamamen baraj suları altında kalacağını ileri sürerek, Türk hükûmetinden türbenin yerini değiştirilmesi veya türbenin Türkiye’ye naklini talep etti. Yeni ortaya çıkan durum üzerine Türkiye ve Suriye hükûmetleri arasında yapılan görüşmeler sonucunda imzalanan antlaşmaya göre; Türbe, müştemilatı ile birlikte Karakozak köyü yakınındaki yeni yerine nakledildi.

Türkiye Cumhuriyeti 20. Zırhlı Tugayı 3.Hudut Alay Komutanlığına bağlı bir manga asker tarafından korunan ve 8797 m2 lik bir alan üzerinde yer alan Caber Kalesini, bu defa yeni inşa edilmekte Teşin Barajının suları tehdit etmektedir.



Ecyad Kalesi, Mekke'de 1781 tarihinde yapılan, 2002 yılında Suudi Arabistan tarafından yıkılan Osmanlı kalesi.

Ecyad Kalesi, Kabe'nin asi kabilelerden savunmasına yardımcı olmak üzere yapılmış, Birinci Dünya Savaşı'nda Türk Garnizonu olarak kullanılmıştır. Kabe'ye hakim bir tepede 23 dönümlük arazi üzerine inşa edilen kale Ocak 2002'de Suudi Arabistan hükümeti tarafından yerine otel yapılmak için yıkılmıştır. Ehl-i Beyt kuleleri adı verilen gökdelen oteller Fransız ACCOR grup tarafından işletilmektedir.

Kalenin yıkılmasıyla Mekke'deki 500 yıllık Türk hakimiyetinden geriye Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamit tarafından Kabe'nin etrafında inşa edilen revaklar dışında eser kalmadı. Olay Türkiye'de tepkiyle karşılandıysa da kalenin yıkılmasına engel olunamadı.



Estergon Kalesi (Macarca: Esztergomi vár), Macaristan'ın başkenti Budapeşte'nin 60 km kuzey batısında Tuna nehri kıyısında yer alan ve Osmanlı tarihinde büyük bir önem taşıyan bir kaledir.

Estergon Kalesi 1543 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında ilk defa Osmanlıların eline geçti. Kalenin bulunduğu bölge bir sancakbeyliği haline getirilerek Budin Beylerbeyliğine bağlandı. Ancak kale 1594 yılında Alman, Leh ve Venedikliler'den oluşan büyük bir ordu tarafından kuşatıldı. Kuşatan orduya göre çok daha küçük bir orduyla savunulan Estergon Kalesi o sırada kalede bulunan Sokollu Mehmed Paşa'nın oğlu Anadolu Beylerbeyi Sokolluzade Lala Mehmed Paşa'nın kumandanlığı altında kahramanca savaştı. Ancak kale açlık ve susuzluk nedeniyle sonunda teslim olmak zorunda kaldı. Osmanlı tarihçisi İbrahim Peçevi tarafından kaydedilen bu cesaretli savunma Estergon Kalesi türküsüyle Türk belleklerine yerleşmiş önemli bir tarihi olaydır.

Estergon Kalesinin çevresi
Estergon Kalesinin çevresi
1605 yılında kaleyi geri almak isteyen Osmanlılar tekrar bir kuşatma düzenlediler. Bu sefer Sadrazamlık görevine getirilmiş olan Sokolluzade Lala Mehmed Paşa 30 günlük bir kuşatmadan sonra kaleyi 29 Eylül 1605 tarihinde ele geçirdi. Kale bu tarihten sonra 78 yıl daha Osmanlıların elinde kaldı. 1683 yılında Osmanlıların II. Viyana Kuşatması'nda başarısızlığa uğramasından sonra Avrupa Devletlerinin Kutsal İttifak'ı oluşturarak Macaristan'ı Osmanlıların elinden alması sonucu Estergon Kalesi bu sefer kesin olarak Osmanlıların elinden çıktı.

Eğri veya Macarca adıyla Eger Macaristan'ın kuzeyinde yer alan bir kenttir.

Eğri 1596 yılında kısa bir kuşatma sonucu Osmanlıların eline geçti. 80 yıl boyunca vilayet merkezi olarak görev yaptı. II. Viyana Kuşatması nın başarısızlığa uğramasından sonra Lorraine Dükü V. Charles 1686 yılında Budin'i işgal etti. Yiyecek sıkıntısına düşen Eğri kalesi 1687 yılında Habsburg ordusuna teslim olmak zorunda kaldı.


Eğri Kalesi


Kanije, (Almanca: Großkirchen, Groß-Kanizsa, Türkçe: Kanije, Srpça: Велика Кањижа, Velika Kanjiža) güney batı Macaristan'da bulunan orta büyüklükte bir şehirdir.Nüfusu 51.102'dir.

Tarih ve Kanije Kalesi [değiştir]

Şehrin ismi "Kanije" ilk olarak 1245 tarihli bir belgede yer almıştır.Burayı yöneten aile buraya bir kale yapmıştır, böylece Kanije, Zigetvar ile birlikte Macaristan'ın en önemli savunma noktalarından biri haline gelmiştir.

Osmanlılar tarafından alındıktan sonra 1601'de Tiryaki Hasan Paşa'nın ünlü savunması ile kurtarılmış, 1690'da Habsburg ordusu tarafından geri alınmıştır.Osmanlılar bölgeden çekilince şehir stratejik önemini kaybetmiş ve 1702'de Viyana'dan gelen bir karar ile kale yıkılmıştır.


Kilitbahir Kalesi, 1462'de Fatih Sultan Mehmet tarafından Biga'da yaptırılmıştır. Eşine az rastlanır özgün bir planı vardır. İç kale 7 katlıdır. Kanunî devrinde kule ilave edilmiştir.


Nara Kalesi, Çanakkale'ye 6 km uzaklıkta bulunan Osmanlı kalesi. Yapımına 1807'de 3. Selim döneminde başlanmış, 2. Mahmut döneminde tamamlanmıştır. Duvarlarında antik Abidos Kenti kalıntıları kullanıulmıştır.


Navarin Yunanca adıyla Pilos (Πύλος), İtalyanca: Navarino, Yunanistan'daki Mora Yarımadası nın batı kıyısında yer alan bir kenttir. Tarihteki ünlü Navarin Deniz Savaşı bu kentin açıklarında gerçekleçmiştir.

15. yüzyıla kadar kenti ellerinde bulunduran Venedikliler burada büyük bir kale inşa etmişlerdi. Osmanlılar kenti 1499 yılında Navarin'i Venediklilerden aldılar ve 1572 yılında kaleyi tekrar inşa ederel Anavarin-i atik adını verdiler. 1686-1715 yılları arasında Venedikliler defalarca kaleyi geri almaya çalıştılar ama başaramadılar. Osmanlılar 18. yüzyılda kaleyi Anavarin-i Cedid adı altında tekrar inşa ettiler ama kısa bir süre sonra kale tekrar hasara uğradı. 1827 yılında Osmanlı donanması İngiliz, Fransız ve Rus donanmaları tarafından Navarin limanında yenilgiye uğratıldı. Bu yenilgiden sonra 7 yıl sonra Osmanlı Devleti Yunanistan'ın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldı ve Navarin yeni kurulan Yunan Krallığı'nın bir parçası oldu.


Navarin Kalesi


Seddülbahir Kalesi, 1659'da IV. Mehmet döneminde Frenk Ahmet Paşa'nın Mimar Mustafa Ağa'ya yaptırdığı Biga'daki Osmanlı kalesi. Bugün yıkık haldedir.

Uyvar ya da Slovakça adıyla Nové Zámky güneybatı Slovakya'da yer alan bir kenttir. Nüfusunun dörtte biri Macar asıllı olan kent 16. yüzyılda Osmanlılara karşı savunma amacıyla inşa edilmiş bir kalenin etrafında kurulmuştur.

Uyvar Macarca "Érsekújvár" ve Almanca "Neuhäusel" adlarıyla da tanınır. Kentin odak noktası olan Uyvar kalesi 1573-1581 yılları arasında inşa edildi. Kaleyi 6 defa kuşatan Osmanlılar sonunda 1663 yılında kaleyi feth etti. Sancak merkezi yapılan kent 22 yıl boyunca Osmanlıların elinde kaldı. 1685 yılında Lorraine Dükü V. Charles'ın komutasındaki Habsburg ordusu tarafından işgal edildi. 1724-1725 yılları arasında Kutsal Roma İmparatoru VI. Karl Macar ayaklanmalarında kullanılmasını önlemek için kalenin büyük bir bölümünü yıktırdı. II. Dünya Savaşı sırasında 1944 yılında kent müttefik uçakları tarafından bombalandı. Günümüzde kalenin sadece küçük bir bölümü ayakta durmaktadır.



Çimpe Kalesi, 1356 yılında1, Orhan Bey döneminde alınmıştır. Çoğu tarihçiler ve tarih kaynaklarında, Orhan Bey'in oğlu Süleyman Paşa'nın Edirne'yi kuşatan Bulgar ve Sırp kuvvetlerini bozarak Bizans'a yardım etmesi sonucunda kalenin hediye edildiği belirtilmektedir.1

Bu olay ile Osmanlı Devleti ilk kez Rumeli yakasında bir kale almıştır. Osman Bey Çimpe Kalesi'ni Balkanlarda askeri üs olarak kullamıştır.

Kale Gelibolu'da olup, hem Çanakkale Boğazı'nı hem de Saroz Körfezi'ni görmektedir.



İsakçı Kalesi, Osmanlı Devleti tarafından Tuna Nehri'nin sağ kıyısında bulunmakla birlikte bölgenin stratejik üstünlüğü sebebiyle yaptırılmıştır. Osmanlı-Rus ve Osmanlı-Avusturya savaşları arasında birçok kez el değiştirmiş, III. Selim zamanında Ruslar'ın eline geçmiştir. Yaş Antlaşması ile tekrar Osmanlılara verildi. Edirne Antlaşması ile yeniden elden çıktı.

Hiç yorum yok: